Sarı kantaron 15-75 cm boyunda çok yıllık otsu bir bitkidir.
Gövdesi bir veya bir kökten çıkan birkaç daldan oluşur. Yaprakları çeşitli
biçimlerdedir, geniş, yuvarlak, elips, uzun yumurta biçimli, uzun çizgi
biçimlidir. Bitki çalılıkların arasında, orman açıklıklarında, otlu yamaçlarda,
çöplüklerde, nehir vadilerinde yetişir.
Bitkinin eski dönemlerden beridir şifalı özelliklerinden
yararlanılmaktadır. Eski Yunan ve Roma halkları bitkiyi halk hekimliğinde
kullanmışlardır.
Sarı kantaronun kök hariç diğer kısımlarında hiperisin,
psevdohiperisin, protopsevdohiperisin vb. boyar maddeler, 1% kadar flavonoid
içerikli hiperozid , rutin, quercetrin, izoquersitrin, quersetin ve başka
flavonoid maddeleri, ayrıca uçucu yağ, aşı maddesi, nikotin ve askorbik asit, P
vitamini, karoten, saponin ve alkaloidler bulunur. Bitkinin toprak üstü
kısımlarında kül, K, Ca, Mg, Fe ve diğer mineraller vardır.
Halk hekimliğinde bitkiden eski dönemlerden beridir
yararlanılmaktadır. Almanlar sarı kantarona şeytan kovan adını vermişlerdir.
Bazı insanlara göre bitki şeytanı evden kovup kavga ve sorunları evden
uzaklaştırır. İtalyanlar birçok hastalığın tedavisinde bu şifalı otu kullanmış
ve bitkiye göbek otu adını vermişlerdir. Çeşitli halklar tarafından sarı
kantaron farklı isimlerle adlandırılmıştır.
Polonya halk hekimliğinde sarı kantarondan hazırlanan
alkollü tentür çatlakların, iç kanamaların, çıbanlı yaraların
iyileştirilmesinde kullanılır.
Sarı kantarondan hazırlanan tentür ateş, sarılık, kadın
hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Çiçeklerinden hazırlanan tentürle sinir
ve verem hastalıkları tedavi edilmiştir. Ayrıca sarı kantaron yağı kireçle
karıştırılıp eklem ağrılarının, yanık yaralarının tedavisinde kullanılır.
Sarı kantaron yağı doğum sonrası kadınları göğüs
bölgelerinde ortaya çıkan bezlerin şişkinliklerin giderilmesinde kullanılır.
XVII yüzyılda İtalya’da bitkinin toprak üstü kısımlarını çiçekleri ile birlikte
kesip kurutarak toz haline getirip, bu tozu palmiye yapraklarından hazırlanan
karışımla karıştırıp, uzun süre beklettikten sonra kırmızı renkli balzam haline
getirip çok sayıda hastalıkların tedavisinde dâhilen ve haricen kullanmışlardır.
Macaristan'da sarı kantarondan hazırlanan yağ ve kremlerden
iç ve dış yara ve yanıkların tedavisinde kullanılır.
Bitkiden hazırlanan çay, tentür, merhem ve başka preparatlar
soğuk algınlığı, yara iyileştirici, büzücü, ödem atıcı, idrar söktürücü, kan
durdurucu, dezenfekte edici, yanık ve başka hastalıkların tedavisinde yaygın
olarak kullanılır.
Fransız ve Bulgar bilim adamlarına göre, sarı kantaron
antidepresan özelliklerine sahiptir.
Bitkiden cilt yaraları, kesikleri, yanıkları, donmuş
bölgeleri ve çeşitli ağır yaraları iyileştirmek için yararlanılır.
Sarı kantaron tansiyonu yükseltir, bundan dolayı
kullanımında dikkatli olunmalıdır.
Sarı kantaron ekstresini içip deniz kıyısına giderseniz,
ışığa karşı hassasiyetinden dolayı, vücudunuz çabuk yanmaya başlar, bundan
dolayı güneş altında çok fazla kalmak önerilmez.
Soğuk sarı kantaron özü ile yıkanmak kırışıklığı olan ve
yaşlanmış deriye olumlu etki eder.
Yağlı cilde sahip olanların ciltlerini sarı kantaron
demlemesi ile yıkaması önerilir. Demlemeyi hazırlamak için 200 ml suya 10 gram
kurutulmuş sarı kantaron eklenir ve demlenip süzdükten sonra kullanılır.
Yağlı saçları olanlar saçlarını yıkadıktan sonra sıcak sarı
kantaron demlemesi ile durulayabilirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder